Ben ve Airties

“Airties is a Silicon Valley Company in İstanbul”. “Airties İstanbul’da bir Silikon Vadisi Şirketidir”.

Ekim ayının ortasından itibaren Airties Kablosuz İletişim firmasında Son Kullanıcı Uygulamaları Takım Lideri Ünvanıyla çalışmaya başladım. Ünvanlara çok önem veren birisi değilimdir ama ünvan ile beraber iş tanımım da eski işime göre daha net olduğu için mutluyum.

Airties’ın ne iş yaptığını belirtmem gerekmiyordur sanırım, çoğunuzun bildiği üzere ADSL modem üretip satan bir firma. Çoğumuzun bilmediği ise çok daha fazlasını yapıyor ve yapacak olması. Şu anki ürün yelpazesinde çeşitli adsl modemlerin dışında, ev ve küçük ofisleri hedef alan kablolu/kablosuz router(yönlendirici), switch, kablosuz USB adaptörler ve IPTV medya ürünleri var. Özellikle son dönemler artan ve artacak olan internet hızları ile evimize girecek olan IPTV hizmetlerini kullanmamızı sağlayacak IPTV medya ürünleri firmanın son odak noktası.

Görev yaptığım ekip bütün bu cihazların son kullanıcılar tarafından yönetilmesini kolay hale getiren arayüzler sağlıyor, böylece mühendis olmayan insanların da cihazlarını elektronik marketlerden alıp kullanabilmeleri hedefleniyor. Bizim gibi teknoloji takip eden insanlar için bunun avantajı, bu cihazların takılması sırasında bize gelecek olan telefonları azaltıyor olması… Bu durum tek başına zaten hepimizi mutlu edecektir. Ayrıca 70 kişilik çağrı merkezi ile profesyonel destek veriyor olması da cabası. Bu arada çağrı merkezi deyip geçmeyin, bu çağrı merkezi Türk Telekom’a benzemiyor, sorunlarınızı çözen en azından bilgisayar programcılığı, bilişim sistemleri gibi bölümlerden mezun insanlar veriyor bu desteği.

Türkiye’de çoğu firma start-up mantığı ile çalıştığını iddia ader, hatta bu firmalar start-up başarılı olunca çok şey katmış olursun kendine derler. Ama çoğunun demediği Airties’ın yaptığı bir uygulama var. Bunun adı “stock option”, Airties tüm çalışanlarına stok opsiyonu veriyor, yani çalıştığınız süre boyunca belli bir miktar şirket hissesini zamanla veriyor çalışanlarına. Böylece firma borsaya açıldığında ya da büyük bir firma tarafından satın alınması durumunda sizin verdiğiniz emekler sadece CV’de yazılabilecek imler dışında bir de maddi getiri kazandırıyor. Şu an çalıştığımız firmalardan hangisini google, ericsson, yahoo, microsoft, cisco satın alsa size faydası olacak? Cevap: Airties dışında hiç biri. Yakın zamanda bunu yaşayan bir firma var, Bizitek adında faaliyet gösteren CRM ürünleri geliştiren bir firma takriben 1 sene evvel Ericsson tarafından satın alındı. Bu satın alma işleminde firmanın bir kaç ortağı dışında maddi anlamda çıkar sağlayan bir çalışan olmadı, oysa Silikon Vadisi firmalarından google’a bakarsanız masörünün bile küçük bir servet edindiğini görebilirsiniz.

Görevini yaptığım, yaptığı işi kısaca anlattığım ekibimize yeni arkadaşlar katmak istiyoruz, ilgilenenler direkt benimle temasa geçebilecekleri gibi yenibiris.com’da kariyer.net’te bulunan aşağıdaki ilanlardan uygun olanına başvurabilirler.

Junior Software Developer
Senior Software Developer (C++)
Senior Software Developer (Java)

Airties kategorisine gönderildi | , , ile etiketlendi | Yorum yapın

fatihbilgin.com LEMP Yapısı

“Bu sitenin amacı nedir”, “Neler yazıyor olacak bu sitede” sorularına ben deneyimlerimi paylaştıkça cevap buluyor olacaksınız. Öncelikle bu siteyi hangi bileşenlerle kurduğumu ve hangi bileşeni neden kullandığımı açıklayarak başlayacağım.

Öncelikle sistemin LEMP yapısında olduğunu söyleyeceğim. LAMP daha önce duyduğunuz bir yapı olabilir LEMP’in LAMP’e göre farkı Apache yerine Nginx (Encineks diye okunuyor) kullanılmasıdır.

LEMP kelimesindeki birinci harf kullanılan işletim sistemini belirtir. Değeri L(Linux) yada W(Windows) olabilir. İkinci harf ise kullanılan web sunucusudur. A(Apache), E(Nginx), L(Lighthttpd) kullanılabilecek web sunucularından bir kaçıdır. Üçüncü harf ise kullanılan veritabanı sistemidir. M(MySql), P(PostgreSQL) bu sistemlerde kullanılan bir kaç veritabanıdır. Son harf ise uygulamanın geliştirildiği platformdur. P değeri Python, Php ve Perl için kullanılır.

Örnek bir kaç sistem şu şekilde ifade edilebilir:

LAMP: Linux, Apache, MySql, Php
WAMP: Windows, Apache, MySql, Perl
LEMP: Linux, Nginx, MySql, Php
LLPP: Linux, LightHttpd, PostgreSql, Perl
WEPP: Windows, Nginx, PostgreSql, Python

Yukarıda sadece 5 farklı sistem örneği verdim, aslında daha farklı kombinasyonlarda oluşturulabilir.

LEMP’in ne anlama geldiğini anladıktan sonra, neden LEMP kullandığımızın detaylarına girelim.

Sistem olarak Linux kullandım. Neden Windows değil Linux üzerine sanırım internette binlerce belki de daha fazla makale bulabilirsiniz, ben her zaman doğru proje için doğru araçları seçme düşüncesindeyim. Linux kullanmamın sebebi çok daha az donanımsal ihtiyaçla çok daha fazla kullanıcıya hizmet verebilmesiydi. Windows sunucu kullanmak için de sebepler olacağına inanıyorum ama üzerinde blog yazılımı(wordpress) çalıştıracak bir sunucu için Linux ideal.

Sanırım neden Apache kullanmadığımı, Nginx’in ne olduğunu merak eden olacaktır. Apache’nin internette en çok kullanılan web sunucusu olduğunu kabul ediyorum. İstatistik vermek gerekirse internette en çok kullanılan web sunucuları şu şekilde:

1. Apache (%47)
2. Microsoft (%21)
3. qq (%12)
4. Nginx (%7)

Nginx’in 4. olmasını başarılı görmelisiniz(Kaynak: Netcraft), çünkü Apache ve Microsoft’un web sunucuları on yılı aşkın süredir piyasadalar. qq ise Çin’deki milyonlarca web sitesinin kullandığı web sunucudur. Nginx bir Rus programcı(Igor Sysoev) tarafından geliştirilmiş önce Rusya’da daha sonra tüm dünyada kullanılmaya başlanılan geçmişi 4-5 sene olan ve halen 0.8 sürümünde olan çok yeni bir web sunucudur. Nginx’in çok kısa bir sürede bir çok web sitesi tarafından kullanıldığını görüyorüz. Bu hızlı yayılımının nedeni Nginx’in statik içerik(imaj, video, vs..) sunmada rakiplerine göre fark atması, ayrıca reverse proxy özelliği ile apache ya da microsoft web sunucularının önünde de Nginx kullanılabilmesi ve fastcgi sunucular ile çok hızlı çalışabilme. Apache’ye göre çok az bellek kullanan Nginx, VPS ya da benzeri hosting çözümleri kullanan sitelerdeki kaynak limitasyonlarına uyabilmek için ideal.

Sitenin konfigürasyonunda Nginx statik içeriği sunarken dinamik içerik(wordpress yani php servisi) için fastcgi ile php fastcgi prosesi ile iletişime geçer.

Veritabanı olarak özel bir veritabanı çözümüne gitmedim, wordpress MySql ile uyumlu çalıştığı için MySql’i üzerine çok düşünmeden kullanma kararı aldım. Önümüzdeki dönemlerde farklı yazılım çözümleri için MongoDB, Hbase gibi No-SQL çözümlerden bahsediyor olacağım, ancak WordPress için RDBMS modelde çalışan bir veritabanına ihtiyacım vardı, dolayısı ile MySql kolay ve performanslı bir çözüm oldu bu site için.

Blog yazılımı olarak wordpress kullandığım için php kullanmış oldum ve sitenin yapısı LEMP olmuş oldu böylece.

LEMP Yapısı

Sonraki yazılarımda LEMP’in teknik olarak kurulumunun detaylarını anlatıyor olacağım.

Yazılım kategorisine gönderildi | , , ile etiketlendi | Yorum yapın

Bir Yazılım Geliştirici Neden Antivirüs Kullanmamalı

Yazılım geliştiricilerin antivirüs programı kullanılması konusunda farklı görüşlere sahip olacağını tahmin ediyorum. Ben başlıktan da anlaşılabileceği gibi Antivirüs programı kullanmanın gerekmediğine ayrıca kullanmanın zararlı olduğuna inanıyorum.

Ben antivirüs programı kullanmayı yıllar evvel bıraktım, sebebi ise artık gerek olmayışıydı. Peki neden gerek yok? Çünkü windows service pack 2 ile beraber windows firewall işletim sistemine eklenmiş, böylece dışarıdan gelebilecek virüs saldırılarına karşı bir önlem alınmıştır. Bu korunma sistemi ile dışarıdan virüs alma ihtimaliniz çok azalmıştır. Firewall ile korunan PC’lere virüs sadece kullanıcı hataları ile bulaşabilir. Tanımadığınız birinden gelen e-posta’daki eklentileri açmak, crack/warez sitelerden programlar çalıştırmak gibi alışkanlıklarınız olmasın, keza bir programcının bu tarz huyları olmasa güzel olur, tanımadıkları kişilerden gelen çalıştırılabilir dosyaları çalıştıranlar bu yazının hedef kitlesi değildir. Antivirüs programı olmadan da güvenli kalabiliyorsak yine de bir yanlışlık ya da dalgınlık sonucu virüs yenebilir, böyle bir durumda da sistem geri yükleme (system restore) ile bilgisayarınızı şüphelendğiniz durumlarda geçmiş güvenli bir tarihe geri döndürebilirsiniz.

Antivirüs programı kullanıp yine de kendini sağlama almak isteyenler olabilir, onlar için aşağıdaki resimlerdeki sorun, antivirüs programı yüklememek için yeterli olmalı.

Yukarıdaki resimlerde SVN’den kod çekimi sırasında işlemcinin antivirüs programı tarafından kullanıldığını, işlemlerinizi yavaşlattığını görebilirsiniz. Sadece bu değil, her hangi bir dosya kopyalama, tarayıcı işlemi ya da e-posta alıp verirken makinanızdaki işlemciyi aşırı kullanarak işlemlerin yavaşlamasına ve bilgisayarınızın donmasına sebep verecek bu sözde antivirüs programları oysaki virüs olarak nitelendirilmeli bence!

Özellikle yazılım geliştiriciler kodlarında anormal yavaşlıklar, e-posta atan kodların başarısız olması gibi durumlarla karşılaşmamak için antivirüs programı kullanmamalı. Ayrıca geliştirilen uygulamaların yüklendiği sunucularda da antivirüs programı olmamalı ki tasarlanan yazılım hızlı çalışsın. Yıllar evvel mesaj kuyrukları(Message Queue) kullanan bir uygulamamız saniyede binlerce mesaj işlemesi gerekirken mesaj kuyruğundaki her mesaj antivirüs programı tarafından tarandığı için saniyede 1 adet mesaj işleyebiliyordu. Bunu gördükten sonra bir daha geri dönmemek üzere antivirüs programı kullanmayı bıraktım, böyle bir hatanın antivirüsten kaynaklandığını bulmak saatlerinizi hatta günlerinizi alabilir! Eminim ki antivirüs kullanmaya devam etsek daha bir çok yavaşlık ve verimsizliklerle dolu günlerimiz tarihe karışacak, bu nedenle artık sözde antivirüs olduğunu iddia eden gerçekte kendisi virüs olan bu programları artık kullanmayalım.

Yazılım kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın